16 Kasım 2010 Salı

10 KASIM ATATÜRK’Ü ANMA PROGRAMI - 2

Özgürlüktü.

Son düşüncem :

Ya özgürlük ya ölüm.

Böylece halkımla birlikte olup yürüdüm.



Umut dolu,

Aydınlık sahalara…

Sonra dadaşlar arasında Erzurum’da,

Seğmenlerle Sivas!ta.



Erkek : 4 Eylül 1919’da Sivas Kongresi toplandı. Burada Erzurum Kongresinde alınan kararlar aynen benimsendi, kurulan, hakları koruma dernekleri bir isim altında birleştirildi. Bir de temsil heyeti seçildi. Mustafa Kemal temsil heyetinin başkanlığına getirildi. Sivas’tan Ankara’ya geçildi.



II. SUNUCU :

Mustafa Kemla varmıştı Ankara’ya,

İnsan, insan,

Burç, burç,

Ankara büyümüştü.



Kız : 27 Aralık 1919’da Mustafa Kemal Paşa Ankaralılara şöyle seslendi :

“Merhaba Ankara hemşehrileri!.. Yanınıza geldik, yanınızdan gitmeyeceğiz. Hep birlikte Milli Kurtuluş Cephesini güçlendireceğiz. Yeni Türk devletini burada kuracağız, her işimizi Anadolu’ya göre düzenleyeceğiz.”



Erkek : 12 Ocak 1920’de Milli Ant bütün dünyaya duyurulur :

“Mondros Ateşkes Antlaşması sınırında kalan Türk yurdu bölünemez bir bütündür. Tam bağımsızlık için kapitülasyonlar kalkmalıdır. Komşularımızda bulunan Türk azınlığa verilen haklar kadar ülkemizdeki azınlıklara hak verilecektir.”

Kız : 16 Mart 1920’de İstanbul işgal edildi. Mebuslar Meclisi dağıtıldı. Böylece Osmanlı Devleti fiili olarak ortadan kalkmış oluyordu.



I. SUNUCU :

Ağır gelir, gayrı ağır gelir,

Düşmanlar heybetime.

Sultanıma hükmeder,

Vatanımdan fazla.

Utanırım of,

Utanırım ama

Yetmez.

Düşman gücünden değil, hâşâ çöküşümüz,

700 yılın doruğunda of,

Kıydılar devletime.



Erkek : Yıl 1920. Nisanın yirmi üçü… İlk Türkiye Büyük Millet Meclisi Ankara’da toplandı. Egemenlik kayıtsız, koşulsuz milletindir.Milli Meclis, ülkenin ülkenin işlerine el koyarak hedefini çizdi.



Kız – Erkek : YA İSTİKLAL YA ÖLÜM!..



Kız : 9-10Ocak 1920, Birinci İnönü, 1 Nisan 1920, İkinci İnönü Savaşları kazanıldı.



Erkek : 5 Ağustos 1921. Mustafa Kemal Paşa’ya Başkomutanlık görevi verildi.



Kız : 22 Ağustos – 13 Eylül 1921’de Sakarya Savaşı kazanıldı. Bu savaş sırasında :



Erkek : 19 Eylül 1921’de Mareşal rütbesi ve Gazi unvanı verildi.



Kız : 26 Ağustos 1922. Gazi Mustafa Kemal Büyük Taarruzu yönetti.



Erkek : 30 Ağustos 1922. Gazi Mustafa Kemal, Başkomutanlık Meydan Savaşını kazandı.



II. SUNUCU : …

Genç, ihtiyar,

Atlı, yaya,

Koşuverdik cephede savaşmaya.

Keskin nişancıları,

Pötürge’nin, Yozgat’ın,

Bir kalp gibi çarptılar Ege’de efelerle.

Sürdük, çıkardık düşmanı yurttan,

Döktük denize.



Kız : 10 Eylül 1922. Gazi Mustafa Kemal İzmir’e girdi.



Erkek : 11 Ekim 1922. Mudanya Silah Anlaşması imzalandı.



I. SUNUCU :

Asıl zorlu savaş

Şimdi bekliyordu bizi.

Gerçekten, temelden ,kökten kurtuluş için.

Düşüncelerimizde, duygularımızda, alışkanlıklarımızda,

Kendi kendimizle, kendi karanlığımızla kıyasıya savaşmalıydık.

Uzun geceler bitmeliydi,

Silkinip atılmalıydı, sabaha ulaşmalıydık.

Kim uyutmuştu,

Kim efsunlamıştı koca ulusu?

Silkinip atılmalıydı, yüzyılların paslı uykusu…



II. SUNUCU :

Toprak kabardı,

Bayrak dalgalandı,

Yeni seslerin adımlarıyla doldu yer.

İlk adam,

Mavi gözlerle baktı toprağa,

Toprağın haritasını çizdi bayrağa.



Ve sildi parça parça güneş dilimleriyle,

Sarayla sultan adını.



Kız : 1 Kasım 1922. Saltanat kaldırıldı.



Erkek : 24 Temmuz 1923. Lozan Barış Anlaşması imzalandı.



Kız : 13 Ekim 1923. Ankara başkent oldu.



Erkek : Yıl 1923. Ekimin yirmi dokuzu…

I. SUNUCU :

İlk adam,

Mavi gözlerle baktı toprağa.

Toprağın haritasını çizdi bayrağa.

O yazdı alın yazımızı,

Ve bağırdık bütün gücümüzle,

Gök gibi açınca ağzımızı :

Cumhuriyet!...



SUNUCULAR – KIZ – ERKEK : CUMHURİYET!.. CUMHURİYET!..



II. SUNUCU : Çünkü : Cumhuriyet; özgürlük, insanca varlık yolu,

Atatürk’ün çizdiği çağdaş uygarlık yolu…



I. SUNUCU : Cumhuriyet yönetimi, ulusumuzun rahat ve daha iyi yaşaması, çağdaş olması için pek çok önemli yenlikler getirdi :

Yorgunluk, yoksulluk, esaret, zillet,

Kalktı yavaş yavaş, her türlü illet.

Fikirde, sanatta uyandı millet,

Kafa yenilendi, kol yenilendi.



Kız : Cumhuriyetin ilanından sonra cumhuriyete gölge düşürecek, ilerlemeye engel olacak, bizleri utandıracak olan her türlü engel ortadan kaldırıldı.



Erkek : 3 Mart 1924’te halifelik kaldırıldı, medreseler kapatıldı, öğretim birleştirildi. 24 Ağustos 1924’te tekkeler ve türbeler kapatıldı, böylece inanç ve bilim özgürlüğüne giden yol açılmış oldu. Artık çağdaş düşünceler yok edilemeyecek, vicdanlar baskıdan kurtulacak, toplum özgür olacaktır.



Kız : Ben Hukuk İnkılabıyım. Benimle 8 Nisan 1924’te Şeriye Mahkemeleri kalktı. 5 Kasım 1925’te Ankara Hukuk Fakültesi açıldı. 17 Şubat 1926’da Medeni Kanun benimsendi. 1 Mart 1926’da Ceza Yasası, 28 Haziran 1926’da Ticaret Yasası kabul olundu.

Hukuk İnkılabı sizlere akılcı, özgür düşünceye bağlı kurallar getirdim, bunun yolunu açtım. Yabancıların iç işimize karışmasını önledim. Uygarlığın ve gelişmenin yolundaki engelleri temizledim.



II. SUNUCU :

Değiştik her yönde bütün biz Türkler,

Atıldı başlardan külahlar, börkler.

Soyuldu sırtlardan abalar, kürkler,

Şapka yenilendi, şal yenilendi.



Erkek : 24 Ağustos 1925. Benimsenen yasa ile Türk milletine, özgürlüğe, bilime açık ve çağdaş bir görünüm kazandırıldı.



I. SUNUCU :

Kasabada, köyde okullar kurduk,

Yediden yetmişe tahsile girdik,

Hurafeye çoktan nihayet verdik,

Elif yenilendi, dal yenilendi.



Kız : Ben Yazı İnkılabıyım. Yüzyıllarca Arap yazısını kullandınız. Herkesi okur- yazar yapamadınız. Herkes okur-yazar olamadıkça çağdaş uygarlığa erişilemezdi. Bu nedenle 3 Kasım 1928’de Türkçe’ye uygun bir alfabe hazırlandı ve benimsendi. Böylece herkesin okuyup yazması kolaylaştırıldı. Yazı İnkılabı sayesinde Türk milleti uyandırıldı. Bu inkılap gerçekleri görmeyi sağladı. Demokrasiyi uygulamak ve iyice yerleştirmek için Yazı İnkılabı zorunluydu.



Erkek : Atatürk’e 24 Kasım 1928’de Başöğretmen unvanı verildi.



II. SUNUCU :

Medeniyet, köşe köşe uzandı,

Güzel eserlerle her yer bezendi.

Türklük benliğini tekrar kazandı,

Takvim yenilendi, dil yenilendi.



Kız : Ben Yazı İnkılabının kardeşi, Dil İnkılabıyım. Türkçe yabancı sözcükler arasında boğulmak üzereydi. Oysa bir toplumun birliği, bütünlüğü ve sonsuza kadar yaşaması için kendi dilini koruması, onu güzelleştirmesi zorunludur. Dilini koruyup ilerletemeyen milletlerin kültürleri , geçmişleri ve yaptıkları unutulur gider. Zamanla kendileri de eriyip yok olurlar. Kısaca dil bir milletin kimlik kartıdır. Onun için Atatürk, 12 Temmuz 1932’de Türk Dil Kurumunu kurdu. Dil Kurumu çeşitli araştırmalar ve çalışmalar yaptı. Türkçe’nin kurallarını belirledi, dilin içindeki yabancı sözcükleri temizledi, dilimizi zenginleştirdi, bilim ve sanat dili durumuna yükseltti.

Dil İnkılabı sayesinde özgür düşünce ortamı hazırlandı. Milli güven ve kimlik güçlendi.



I. SUNUCU :

Ulu,

Kökten bir çınarım.

Kaybolmuş benliğimden dönmüşüm,

Kendi kendime.

Yönelmişim çağdaş uygarlığa, dolu dizgin,

İnsancıl gücümle.



Erkek : 15 Nisan 1931. Türk Tarih Kurumu kuruldu. Türklerin geçmişi derinlemesine araştırıldı. Türklerin insanlık tarihiyle eşit bir geçmişe sahip olduğu ortaya çıkarıldı. Türkler bu süre içinde çok önemli uygarlıklar yaratmışlardı. Hep bağımsız devletler kurmuşlar, özgür yaşamışlardı.

Tarih İnkılabı, Türk milletine milli kimlik bilinci verdi. Kendine güvenme ve övünme kaynağı oluşturdu, bağımsızlık tutkusu aşıladı.



Kız : Atatürk, 29 Ekim 1933’te Onuncu Yıl Nutku’nu okudu.



II. SUNUCU : Bildik ki her gönül hürriyet özler,

Kaldırdık peçeyi, açıldı yüzler,

Erdi sosyal hakka kadılar, kızlar,

Miras yenilendi, mal yenilendi.



Erkek : 9 Aralık 1934’te benimsenen yasa ile Türk kadını erkeğinin yanında ve toplum içinde gerçek yerini aldı. Kadınlar, her meslek ve iş kolunda milletin kalkınmasına katılma olanağı buldu. Bundan sonra yeteneğini, başarısını gösterdi. Türk kadınları en iyi koşullarda yetişerek bilgili, kültürlü analar konumuna yükseldiler.



I. SUNUCU :

Cumhuriyet ulusta

Güvenliğin başıdır.

Yücelmeye yardımcı,

Geriliğe karşıdır.



Kız : Ben Atatürk İnkılaplarının özü, temeli ve kaynağı olan laikliğim. Laiklik, din ve devlet işlerinin birbirinden ayrı tutulması, Allah ile kul arasına başka bir gücün girmemesidir. Türkiye Cumhuriyeti niçin laikliği seçmiştir? Çünkü laik olmayan bir toplum cumhuriyetle yönetilemez. Laik olmayan devlet demokratik olamaz.

Laiklik, düşünce yaşantımızda akıl ve bilimi egemen kılmak için konmuştur. İlerlemenin, çağdaş olmanın, bilim ve teknikte gelişmenin yolu, özgür düşünmekten ve akıldan geçer.



Erkek : Bağımsız yaşamak istiyorsak, demokrasi ve cumhuriyetimizi korumak istiyorsak, bilim ve teknikte gelişecek isek, özgür kalmak istiyorsak laiklikten ayrılamayız.



Kız : 24 Kasım 1934. Gazi Mustafa Kemal’e Atatürk soyadı verilir. Soyadı kanunu benimsenir.



Erkek : 31 Mart 1938. Atatürk’ün hastalığı ile ilgili ilk resmi duyuru yapılır.



Kız : 15 Eylül 1938. Atatürk vasiyetnamesini hazırlatır.



Erkek : 10 Kasım 1938…





ŞİİR : ATATÜRK ARAMIZDAN AYRILIYOR

10 Kasım 1938

O sabah

Gök karardı birdenbire

Kuşlar kanat çırptı.

Yaprakları döküldü ağaçların.

O sabah

En acı ağıtını okudu felek.

Bir acı ağıt ki,

Dolaştı yeryüzünü

Doğudan batıya

Kuzeyden güneye dek.

Bir acı ağıt ki,

Toprak kulak verdi,

Sular ürperdi,

İç geçirerek.

O ölmez olandı,

Mustafa Kemal’di adı.

Son kere çaldı kapısını ölüm,

Başı düştü yastığa

Ve kalkamadı.

Yıl 1938

Kasım on.

Dokuzu beş geçiyor saat.

Ve o, Kocatepe’de

Bir çadırdan bir çadıra geçer gibi

Rahat

Ve cesur

ÖLDÜ.



II. SUNUCU :

Dört nala uçan

Bir atlı gibi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts with Thumbnails