29 Ocak 2010 Cuma
28 Ocak 2010 Perşembe
NE İSTER?
Köpeğim benden et ister
Hadi gel hadi gel cici köpeğim
Hadi gel sana ben et vereyim
Kedicim mırnav mırnav der
Kedicim benden süt ister
Hadi gel hadi gel cici kedicim
Hadi gel sana ben süt vereyim
Eşeğim ai ai der
Eşeğim benden ot ister
Hadi gel hadi gel cici eşeğim
Hadi gel sana ben ot vereyim
Tavuğum gıt gıt gıdak der
Tavuğum benden yem ister
Hadi gel hadi gel cici tavuğum
Hadi gel sana ben yem vereyim
PAZARA GİDELİM
Bir tavuk alalım,
Pazara gidip bir tavuk alıp naapalım?
Gıt gıt gıdak, gıt gıt gıdak diyelim.
Happuru huppuru, happuru huppuru yiyelim.
Bir köpek alalım,
Pazara gidip bir köpek alıp naapalım?
Hav hav hav, hav hav hav diyelim.
happuru huppuru happuru huppuru yemeyelim.
NOT:Hayvan isimleri ve taklitleri çoğaltılabilir.
Kedi için : Miyav miyav
Ördek için:Vak vak vak
Tavuk için:gıt gıt gıdak
POSTACI
Bak postacı geliyor
Selam veriyor
Herkes ona bakıyor
Merak ediyor
ÇOCUK:
Çok teşekkür ederim
Postacı sana
Pek sevinçli haberler
Getirdin bana
POSTACI:
Bu gün yalnız bu kadar
Darılmayınız
Yarın yine gelirim
Hoşçakalınız
KORO:
Haydi git güle güle
Uğurlar olsun
Ellerin dert görmesin
Kısmetle dolsun
YENİ YIL
Bizlere kutlu olsun
Yeni yıl, yeni yıl, yeni yıl, yeni yıl
Sizlere mutlu olsun
Eski yıl sona erdi
Yepyeni bir yıl geldi
Bu yıl olsun mutlu bir yıl
Bu yıl olsun hey hey
Kardeşiz biz hepimiz
Bitmesin hiç sevgimiz
Aramızda dargınlık yok
Aramızda hey hey
Mutlu olsun insanlar
Mutlu olsun tüm evren
Yeni yılda hep birlikte
Yeni yılda hey hey
YALANCI
Küçük çoban koyun sürüsünü güdüyordu. Bir kurt görmüş gibi bağırmaya başladı:
- Yetişin! Yetişin! Kurt var!
Köylüler hemen koşup geldiler. Ama küçük çobanın yalan söylediğini anladılar. Küçük çoban, aynı şeyi birkaç defa daha yaptı. "Kurt geldi!" diye bağırıp herkesi başına topladı. Derken, günün birinde kurt gerçekten geldi. Çoban yine:
- Yetişin! Yetişin! Kurt var! diye bağırdı.
Ne yazık ki köylüler, onun yine yalancıktan bağırdığını sanıp yanına gitmediler. Kurt ise sürüdeki koyunlardan birkaçını parçaladı, yedi.
Fuat Baymur - Kemal Demiray
(Çocuk Edebiyatı Antolojisi, 1961)
Evvel zaman içinde
Kalbur saman içinde
Bir küçük çoban varmış
Yalancılık yaparmış
Yalancı yalancı sana kimse inanmaz
Yalancı, yalancı, sözüne kimse kanmaz
Birgün çıkmış kırlara
Çiçekli bayırlara
Yalancıktan bağırmış
Köy halkını çağırmış
Yalancı yalancı sana kimse inanmaz
Yalancı, yalancı, sözüne kimse kanmaz
Sopayı alan koşmuş
Fakat kurt filan yokmuş
Herkes kızmış, söylenmiş
Çoban gülmüş, eğlenmiş
Yalancı yalancı sana kimse inanmaz
Yalancı, yalancı, sözüne kimse kanmaz
Günler geçmiş aradan
Göstermesin Yaradan
Kocaman bir kurt gelmiş
Çobanı korku almış
Yalancı yalancı sana kimse inanmaz
Yalancı, yalancı, sözüne kimse kanmaz
Çoban gene bağırmış
Köy halkını çağırmış
Fakat kimse gitmemiş
Çobanı kurtlar yemiş
Yalancı yalancı sana kimse inanmaz
Yalancı yalancı sözüne kimse kanmaz
- Yetişin! Yetişin! Kurt var!
Köylüler hemen koşup geldiler. Ama küçük çobanın yalan söylediğini anladılar. Küçük çoban, aynı şeyi birkaç defa daha yaptı. "Kurt geldi!" diye bağırıp herkesi başına topladı. Derken, günün birinde kurt gerçekten geldi. Çoban yine:
- Yetişin! Yetişin! Kurt var! diye bağırdı.
Ne yazık ki köylüler, onun yine yalancıktan bağırdığını sanıp yanına gitmediler. Kurt ise sürüdeki koyunlardan birkaçını parçaladı, yedi.
Fuat Baymur - Kemal Demiray
(Çocuk Edebiyatı Antolojisi, 1961)
Kalbur saman içinde
Bir küçük çoban varmış
Yalancılık yaparmış
Yalancı yalancı sana kimse inanmaz
Yalancı, yalancı, sözüne kimse kanmaz
Birgün çıkmış kırlara
Çiçekli bayırlara
Yalancıktan bağırmış
Köy halkını çağırmış
Yalancı yalancı sana kimse inanmaz
Yalancı, yalancı, sözüne kimse kanmaz
Sopayı alan koşmuş
Fakat kurt filan yokmuş
Herkes kızmış, söylenmiş
Çoban gülmüş, eğlenmiş
Yalancı yalancı sana kimse inanmaz
Yalancı, yalancı, sözüne kimse kanmaz
Günler geçmiş aradan
Göstermesin Yaradan
Kocaman bir kurt gelmiş
Çobanı korku almış
Yalancı yalancı sana kimse inanmaz
Yalancı, yalancı, sözüne kimse kanmaz
Çoban gene bağırmış
Köy halkını çağırmış
Fakat kimse gitmemiş
Çobanı kurtlar yemiş
Yalancı yalancı sana kimse inanmaz
Yalancı yalancı sözüne kimse kanmaz
İZMİR'İN KAVAKLARI
Dökülür yaprakları
Bize de derler çakıcı
Yar fidan boylum
Yıkarız konakları
Selvi senden uzun yok
Yaprağında duzum yok
Kamalı da zeybek vuruldu
Yar fidan boylum
Çakıcıya sözüm yok.
KÜÇÜK ASKER_KÜÇÜK AYŞE
Napıyorsun bana söyle,
Tüfeğime bakıyorum,
Ona mermi koyuyorum.
Dan dan dan daan,
Dan dan dan daan,
Dan dan dan daan,
Dan dan dan daan.
Napıyorsun bana söyle,
Bebeğime bakıyorum,
Ona ninni söylüyorum.
Lay lay lay lom,
Lay lay lay lom,
Lay lay lay lom ,
PARMAKLARIM
Sağ elimde beş parmak
Sol elimde beş parmak
Say bak say bak say bak
1,2,3,4,5 1,2,3,4,5
Hepsi eder on parmak
Sen de istersen say bak
1,2,3,4,5,6,7,8,9,10
Sol elimde beş parmak
Say bak say bak say bak
1,2,3,4,5 1,2,3,4,5
Hepsi eder on parmak
Sen de istersen say bak
1,2,3,4,5,6,7,8,9,10
ANKARA'NIN TAŞINA BAK
Gözlerimin yaşına bak
Hain düşman çıka gelmiş
Şu feleğin işine bak
Pek namlıyız, çok şanlıyız
Ankara nın taştır yolu
Her tarafı düşman dolu
Artık yetiş Kemal Paşa
Kan ağlıyor Anadolu
Pek gamlıyız, çok şanlıyız
Ankara da şanlı ordu
Her tarafa çadır kurdu
Türk ordusu karşısında
Zalim düşman kaçıyordu
İNATÇI KEÇİLER
Ha ha hay ha ha hay ha ha ha ha hay
Hep huysuzluk inatçılık bu keçilerin suçu
Ha ha hay ha ha hay ha ha ha ha hay
Büyük keçi demiş :"Yol ver önce ben geçeceğim"
Ha ha hay ha ha hay ha ha ha ha hay
Küçük keçi demiş: "Verirsem öleceğim."
Ha ha hay ha ha hay ha ha ha ha hay
Tam köprünün ortasında iki keçi toslaşmış
Ha ha hay ha ha hay ha ha ha ha hay
İkisi de suya düşmüş bunu görenler şaşmış
Ha ha hay ha ha hay ha ha ha ha hay
Keçilerin inatçısı suya düşer boğulur
Ha ha hay ha ha hay ha ha ha ha hay
İnsanların inatçısı kimbilir ki ne olur?
Ha ha hay ha ha hay ha ha ha ha hay
ORMAN(Tohumlar Fidana)
Fidanlar ağaca
Ağaçlar ormana
Dönmeli yurdumda
Yuvadır kuşlara
Örtüdür toprağa
Can verir doğaya
Ormanlar yurdumda
Bir tek dal kırmadan
Ormansız kalmadan
Her insan bir fidan
Dikmeli yurdumda
Yuvadır kuşlara
Örtüdür toprağa
Can verir doğaya
Ormanlar yurdumda
MİNİ MİNİ BİRLER
Çalışkandır ikiler
Ela gözlü üçler
Dayak yiyen dörtler
Misafirdir beşler
Altılar kalemimi çaldılar
Yediler yemeğimi yediler
Sekizler seksek olup gittiler
Dokuzlar doktor olup gittiler
Onlar bizi okutanlar
BENİM ANNEM
Bana ninni söylerdin
Sabahları uyanınca
Beni okşar severdin
Benim annem güzel annem
Beni al kollarına
Kucağında uyut beni
Ninniler söyle yine
Bugün hala kulağımda
Çınlıyor tatlı sesin
Benim annem kalbimin sen
En güzel yerindesin
Benim annem güzel annem
Beni al kollarına
Kucağında uyut beni
Ninniler söyle yine
OYNAYA OYNAYA GELİN ÇOCUKLAR
Islanmış olmasın göz yaşlarıyla
Oynaya oynaya gelin çocuklar
El ele el ele verin çocuklar
Bir bahçe bırakın biz çocuklara
Göklerde yer açın uçurtmalara
Oynaya oynaya gelin çocuklar
El ele el ele verin çocuklar
Bir barış bırakın biz çocuklara
Uzansın şarkımız güneşe ve aya
Oynaya oynaya gelin çocuklar
El ele el ele verin çocuklar
Bir dünya bırakın biz çocuklara
Yazalım üstüne SEVGİLİ DÜNYA
Oynaya oynaya gelin çocuklar
El ele el ele verin çocuklar
YAŞASIN OKULUMUZ
Kollarında yaşarken
Çiçekli bahçemizin
Yollarında koşarken
Şimdi okullu olduk
Sınıfları doldurduk
Sevinçliyiz hepimiz
Yaşasın okulumuz
Okul yurt güneşidir
Bize bilgiler saçar
Annemizin eşidir
Severek kucak açar
Okul insanlık yolu
Her yanı şeref dolu
Sevinçliyiz hepimiz
Yaşasın okulumuz
VÜCUDUMUZ
Bacaklarım var
Her insanda bir burun
Bir de ağız var
Sen hiç gördün mü?
Üç kulaklı bir adam. Ha ha ha ha ha
Olur mu hiç üç kulak?
Dön de aynaya bak.
İki gözüm iki kaşım
Kirpiklerim var
İnci gibi dişlerim
Bir de çenem var
Sen hiç gördün mü?
Üç dudaklı bir adam. Ha ha ha ha ha
Olur mu hiç üç dudak?
Dön de aynaya bak.
ORMAN/dağlar ardında
Bir orman varmış
Orta bütün hayvanlar
Mutlu yaşarmış
Bir insan gelmiş
Çok da zalimmiş
Vurmuş bir bir onları
Kesmiş ormanı
Yağmur yağmamış
Güneş doğmamış
O zalimin sonunu
Gören olmamış
NEŞELİ GÜNLER
Do bir külah dondurma
• Re masmavi bir dere
• Mi derede bir gemi
• Fa gemide bir tayfa
• Sol papatyalı bir yol
• La güneşten bir damla
• Si Ayşe’nin kedisi
• Ve yine tekrar sol mi do
• Re masmavi bir dere
• Mi derede bir gemi
• Fa gemide bir tayfa
• Sol papatyalı bir yol
• La güneşten bir damla
• Si Ayşe’nin kedisi
• Ve yine tekrar sol mi do
ANNEM BANA BİR BEBEK ALDI
• Gözleri boncuk mavi saçları kumraldı
• Ben bebeğimi çok severim şekerle beslerim
• Yaramazlık yapınca kulağını çekerim
• Bir gün gittik attaya çikolata almaya
• Sonra yolumuzu kaybettik başladık ağlamaya
• Oradan geçen bir polis amca yolumuzu gösterdi
• Bundan sonra izinsiz çıkmayın dedi
KARDAN ADAM YAPALIM
• Üşüyor bu havada, boynuna atkı saralım
• Atkıyı ver, atkıyı al, süpürge nerde, süpürge burada,
• Atkıyı sar boynuna, koy süpürgeyi koluna
• Kardan adam yapalım, gözüne kömür takalım
• Üşüyor bu havada, şapkayı giydir başına.
• Şapka nerde, şapka burada, kömür nerde, kömür burada.
• Kömürü tak gözüne, şapkayı giydir başına.
• Kardan adam gülüyor, öğretmenimiz geliyor
Bitti artık işimiz, çok güzel oldu bahçemiz
26 Ocak 2010 Salı
KELOĞLAN
Eşeğimin yok palanı
Varım yoğum doğruluktur
Hiç de sevmem ben yalanı.
Bir koca karı anam var,
Birkaç tavuk,bir de inek
Her gün konar kel kafama
Evsiz kalmış birkaç sinek
Ben bir garip Keloğlanım
Eşeğimin yok palanı
Varım yoğum doğruluktur
Hiç de sevmem ben yalanı
Kocakarı bir anam var,
Birkaç tavuk bir de inek,
Her gün konar kel kafama,
Evsiz kalmış birkaç sinek
Keloğlanım budur özüm,
Haram malda yoktur gözüm,
Garip hakkı yiyenlere,
Elbet vardır birkaç sözüm
Bir eşeğim var, bir de sazım
Kendimden başkasına geçmez nazım
Çoktan beri açlıktan kokar ağzım
-Bana bir saray kızı lazım
ANNE KARNIM ACIKTI...
• Baktım dolap açıktı
• Löp ettim koca pastayı
• Bıraktım boş tabağı
• Seni gidi yaramaz Anne karnım acıktı
• Baktım dolap açıktı
• Löp ettim koca pastayı
• Bıraktım boş tabağı
• Seni gidi yaramaz
• Dolap açık olamaz
• Ekmek peynir yok muydu?
• O zaman da karnın tok muydu
• Toktu toktu toktuuu
• Dolap açık olamaz
• Ekmek peynir yok muydu?
• O zaman da karnın tok muydu
• Toktu toktu toktuuu
BEŞ KÜÇÜK ÖRDEK
• Badi badi yürüyerek
• Bir caddeye çıkmışlar
• Sağa sola bakmışlar
• Baba ördek karşıya geçmiş ötekiler seslenmiş
• Vakvara vakvakvak
• Vikviri vikvik vik vik
• Dört küçük ördek
• Badi badi yürüyerek
Bir caddeye çıkmışlar
• Sağa sola bakmışlar
• Anne ördek karşıya geçmiş
• Ötekiler seslenmiş
• Vakvara vakvakvak
• Vikviri vikvikvikvik
• Üç küçük ördek
• Badi badi yürüyerek
• Bir caddeye çıkmışlar
• Sağa sola bakmışlar
• Abi ördek karşıya geçmiş
• Ötekiler seslenmiş
• Vakvara vakvakvak
• Vikviri vikvikvik
• İki küçük ördek
• Badi badi yürüyerek
• Bir caddeye çıkmışlar
• Sağa sola bakmışlar
• Abla ördek karşıya geçmiş
• Ötekiler seslenmiş
• Vak vara vakvakvak
• Vik viri vikvikvik
Dramatize yaptırılır.
ARKADAŞIM EŞEK
Kaç yıl oldu saymadım köyden göçeli,
Mevsimler geldi geçti görüşmeyeli.
Hiç haber göndermedin o günden beri
Yoksa bana küstün mü unuttun mu beni?
Arkadaşım eş
Arkadaşım şek
Arkadaşım eşek.
Yaban tayları çayırda tepişiyor mu?
Çilli horoz kedilerle sevişiyor mu?
Sarı kız minik buzağıyı sütten kesti mi?
Kuzularla oğlaklar sevişiyor mu?
Arkadaşım eş
Arkadaşım şek
Arkadaşım eşek.
Dün yine seni andım gözlerim doldu
O tatlı günlerimiz bir anı oldu.
Ayrılık geldi başa katlanmak gerek
Seni çok çok özledim arkadaşım eşek.
Arkadaşım eş
Arkadaşım şek
Arkadaşım eşek.
Uzun kulaklarını son bir kez salla
Tüm eski dostlardan bir haber yolla.
Ayrılık geldi başa katlanmak gerek
Seni çok çok özledim arkadaşım eşek.
Arkadaşım eş
Arkadaşım şek
Arkadaşım eşek.
BAY MİKROP
• Beni hasta edemezsin
• Yemeğimi böyle yiyorum
• Sütümü de böyle içiyorum
• Meyveleri sebzeleri
• Bol bol yiyorum
• Ellerimi böyle yıkarım
• Saçımı da böyle tararım
• Dişlerimi fırçalarım
.Erken yatarım
2 Ocak 2010 Cumartesi
1 Ocak 2010 Cuma
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)